geçerken

geçerken
adv. in passing, en passant
* * *
in passing

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Нужен реферат?

Look at other dictionaries:

  • dereyi (veya çayı veya ırmağı) geçerken at değiştirilmez — bir yöntemden başka bir yönteme geçiş tehlikeli bir durum veya zamanda yapılmamalıdır anlamında kullanılan bir söz …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Aysun Ertan — (* 1. September 1966, in Frankfurt am Main) ist eine türkisch und deutschsprachige Journalistin, staatlich geprüfte und gerichtlich beeidigte Übersetzerin für die türkische Sprache und Marketingspezialistin mit Schwerpunkt interkulturelles… …   Deutsch Wikipedia

  • arızasız — sf. 1) Engebesiz, düz 2) Aksamayan, bozulmadan işleyen 3) mec. Huzurlu, rahat, mutlu Bu mesut ve refahlı hayat güzel güzel, arızasız geçerken ne kıyametler koptu? R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • atlama taşı — is. 1) Suyu geçerken üzerine basıp atlamak için konulan büyük taş, atlangıç 2) mec. Bir güçlüğü, bir engeli aşmak üzere kullanılan kişi veya araç Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller atlama taşı yapmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • büyülenmek — nsz Büyüleme işine konu olmak Düşlerimin tiyatrosuydu benim. Önümden geçerken bile büyülenirdim. N. Cumalı …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • çağıltılı — sf. Çağıltısı olan Çağıltılı bir dereden geçerken yolcu telaş gösterir. R. N. Güntekin …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • davetkâr — sf., Ar. daˁvet + Far. kār 1) Çağıran, davet eden (bakış, davranış vb.) Yanımdan geçerken bir tuhaf baktı / Arzulu ve davetkârdı mutlak. B. Necatigil 2) Çekici, cazibeli Vapur, pırıl pırıl ışıklarıyla gündüzkinden bir kat daha davetkârdı. Y. K.… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dere — is., coğ. 1) Genellikle yazın kuruyan küçük akarsu 2) coğ. Bu akarsuyun yatağı 3) coğ. İki dağ arasındaki uzun çukur 4) Damlarda yağmur sularını toplayarak oluğa veren çinko veya kiremit yol Birleşik Sözler derebeyi dereotu dere tepe kuru dere… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • geçe — 1. is., hlk. Karşılıklı iki yandan her biri, yaka Suyun öteki geçesi. 2. zf. Herhangi bir saat başını geçerek, geçerken Gece yarısını iki saat geçe, misafirler dağıldılar. M. Ş. Esendal …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • guruldamak — nsz Sindirim yollarından bir sıvı geçerken gur gur diye ses çıkarmak Sonunda açlıktan guruldamaya başlayan mideme iki lokma bir şey girecekti. A. Ümit …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • hıçkırık — is., ğı 1) Çok yemek yeme veya sinirsel bir nedenle ve istemsiz olarak diyafram kasının kasılmasıyla hava akciğerlere geçerken boğazdan çıkan ve düzgün aralıklarla tekrarlanan ses Heyecandan bir çocuk gibi hıçkırıklarla sarsılıyordu. H. E. Adıvar …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”